28 Mart 2014 Cuma

Sonsuzluk

-Bak şu fotoğrafa. Aklına ilk ne geldi?
-Sonsuzluk.
-Olmaz, içini dolduramazsın.
-Ebediyet desem?
-Fark etmez.
-Neden? Ezelden gelip ebede gitmiyor muyuz?
- Evet ama ezel zamanın başlangıcı ise, ebed de sonudur.
-Hımm! Sonsuzluğun sonu olduğunu hiç düşünmemiştim.
-Ebedi hayatın sahibini kayıt altına alabilir misin? Dilerse cenneti de cehennemi de dürüp kaldırır.
-Sonrasına kelime yok yani!
-Dikkat et, “sonra” dediğin anda yine dünya zamanına atıf yapıyorsun.
-Aa, seninle de konuşulmuyor! Gelme üstüme.
-Mızıkçılık yok. Ne güzel muhabbet ediyoruz. Hadi bir daha bak şuna. Ne görüyorsun?
-Yolun sonu.
-Bu kadar umutsuz musun?
-Yoo. Adamın durduğu yerde iskele bitiyor  da…
-Bitmesin istiyorsun, deniz hep ayağının altında olsun…
-Evet, o yüzden de aklıma ilk gelen sonsuzluk oldu. Ama hevesimi kırdın.
-Acele etme. Dünya yuvarlak! Hep aynı yöne gidersek, sonunda başladığımız noktaya varırız.
-Bu fotoğraf için “Denizin balık umudu” de diyebilirdim.
-Neden “Adamın balık umudu” demedin?
-Çünkü vaat olmasa umut da olmazdı.
-Ooo, güzel yanıt.
-Aman efendim, fotoğrafın güzelliğindendir.
-Peki adam demin söylediğini biliyor mu?
-İçi biliyor da, dışı içinden bihaber.
-O nasıl oluyor?
-Bilen kalbi. Ama beyni kalbine kapalı.
-Kalp ve beyin dış olabilir ancak. Çünkü ikisini de görebiliriz. Hatta ürünlerini de. Duyguları, düşünceleri…
-Sen şimdi nerede bu iç diye soracaksın! En iyisi çıkalım buradan. Bak kırmızı yağmurluk resme ne güzel yakışmış. Sen kal burada. Ben adamın yanına gidiyorum.
-Ama içi-dışı olmayan, kalıba sokulmayacak bir şey götürmem lazım ona.
-Galiba sonsuzluğu şimdi anladım.
-Neymiş?
-Sükut.
-Sussss! Balıkları kaçıracaksın.

4 yorum:

  1. Güzel diyalog. Yalnız ben ilk baktığımda piramit olarak algıladım fotoğrafı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Teşekkürler :) Sanırım biraz dikkat edince piramide benziyor.

      Sil
  2. Ama ben bunu cok sevdim. Sanki varmak istedigim bu sükut..sadece dinlemek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aslında her şeyin sonu hep buraya varıyor. Dinginlik ve sessizlik... Bir halvet hali misali.

      Sil